İzmir Barosu ev sahipliğinde düzenlenen "Türkiye Adaletini Arıyor" Mitingi 11 Nisan 2015 günü gerçekleştirildi. Miting, Cumhuriyet Meydanı'nda Atatürk Anıtına çelenk sunumu, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'yla başladı. Çeşitli barolardan gelen meslektaşlarımız buradan Gündoğdu Meydanı'na doğru yürüyüşe geçtiler.
Kitle Gündoğdu Meydanı'nda İzmir Barosu Avukatlar Orkestrası Grup Değişik İş konseriyle karşılandı. Konserin ardından mitinge katılan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof.Dr. Metin Feyzioğlu,Ankara Barosu Başkanı Av. Hakan Canduran, Antalya Barosu Başkanı Av. Alper Tunga Bacanlı, Artvin Barosu Başkanı Av. Ali Uğur Çağal, Aydın Barosu Başkanı Av. Gökhan Bozkurt, Balıkesir Barosu Başkanı Av. Yaşar Meyvacı, Bilecik Barosu Başkanı Av. Halime Aynur, Bingöl Barosu Başkanı Av. Abdullah Alakuş, Burdur Barosu Başkan Yardımcısı Av. İsmail Özbek, Bursa Barosu Başkanı Av. Ekrem Demiröz, Çorum Barosu Başkanı Av. Altan Akpınar, Denizli Barosu Başkanı Av. Müjdat İlhan, Erzurum Barosu Başkanı Av. Talat Göğebekan, Eskişehir Barosu Başkanı Av. Rıza Öztekin, Gaziantep Barosu Başkanı Av. Bektaş Şarklı, Giresun Barosu Başkanı Av. Gültekin Uzunalioğlu, Gümüşhane Barosu Başkanı Av. İsmail Taştan, Hatay Barosu Başkanı Av. Ekrem Dönmez, İstanbul Barosu Başkanı Av. Ümit Kocasakal, İzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan, Manisa Barosu Başkanı Av. Ali Arslan, Muğla Barosu Başkanı Av. Cumhur Uzun, Uşak Barosu Başkanı Av. Baki Kantar, Yalova Barosu Başkanı Av. Hakan Gergeroğlu sahneye davet edildiler
İlk olarak konuşan İzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan yaptığı konuşmada şunları dile getirdi:
"Özgürlüğün, bağımsızlığın, öncülüğün kenti İzmir'den hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Atatürk ilke ve devrimlerinin yılmaz savunucuları bugün İzmir Gündoğdu Meydanı'ndan hep birlikte Türkiye adaletini arıyor diye sesleniyoruz. Mesleğimize, meslektaşlarımıza, hukuka karşı son günlerde yapılanları görüyoruz. Hukuksuzluk almış başını gidiyor ama iyi ki barolar var. İç güvenlik yasa tasarısına karşı sadece barolar sokaklardaydı. 28 Şubat'ta İzmir'de yapılan Baro Başkanları toplantısında ülkemize getirilmek istenen hukuksuzluğa karşı baro başkanlarımızın hepsi imza attı. 31 Mart'ta Türkiye karanlığa büründü ardından da Çağlayan da Cumhuriyet savcısı meslektaşımız Mehmet Selim Kiraz saldırıya uğradı ve teröristlerce hunharca katledildi. Çok büyük üzüntü çektik, başta kendisine Allah'tan rahmet diliyorum, yakınlarına ve hukuk camiasına, Türk milletine başsağlığı diliyorum. Yetkililer bu cinayeti aydınlatacaklarına mesleğimiz ve avukatlar hedef aldılar. Biz bunu kabul etmiyoruz. Onun için bu meydanlardayız. Bizler savunmanın örgütlü güçleri olarak, hukukçular olarak bu hukuksuzluğa izin vermeyeceğiz. Biz mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Biz hukukçular, biz avukatlar hiçbir şeyden yılmayacağız. Sizlerin desteğiyle yola çıktık devam edeceğiz. Bizleri hiçbir güç yıldıramaz. İzmir özgürlüğün, bağımsızlığın, Hasan Tahsin'in memleketi. Mustafa Kemal'in ruhuyla, mücadeleci azmiyle sokaklarda olacağız. Baroların bu birlikteliğini, omuz omuza mücadelesini hiçbir güç yıkmaz. Ülkemizde hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, adil savunma hakkını sonuna kadar savunacağız. Ve biz ülkemizde evrensel boyutlarda hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı olana dek mücadelemizi sürdüreceğiz. Ancak bu mücadelemize hakim ve savcılarımızı da üniversitelerimizi de, hukuk fakültelerimizi de davet ediyoruz. İşte biz hukukçular olarak ülkemizde tam bir parlamenter sistemin, tam bir güçler ayrılığı sisteminin uygulanması için mücadele ediyoruz ve bunu sağlayana kadar sokaklarda olacağız, hep birlikte olacağız, omuz omuza olacağız. Bugün bize verdiğiniz destek için sonsuz teşekkür ediyoruz. Bugün İzmir'de tarih yazıyoruz ve yazmaya da devam edeceğiz. Biz kazanacağız."
Ardından konuşan İstanbul Barosu Başkanı Av. Ümit Kocasakal yaptığı konuşmada şunlara değindi:
"Bazı hususların altını bir kez daha çizmek istiyorum. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk diyor ki 'herhalde alemde bir hak vardır ve hak kuvvetten üstündür.' Türkiye'de bugün Anayasa askıya alınmış durumda, hukuk bekleme odasına alınmış durumda. Bugün Türkiye bırakın hukuk devleti olmayı onun daha gerisinde ama gene de bir şey olan kanun devleti olmaktan da çıkmış durumda. Biz nasıl ki bir hakime, bir savcıya yapılmış saldırı ya da saygısızlığı kendimize yapılmış kabul ediyorsak hiç kuşkum yok ki hakim ve savcılarımız da avukata yapılan saldırıyı kendisine yapılmış kabul eder, etmesi gerekir. Çünkü Türk Ceza Kanunu 6. maddeye göre hepimiz yargı görevi yaparız. El ele ve kol kola bu ülkeye adaleti getirmemiz gerekiyor. Bu cübbe çok şerefli bir cübbe. Bu cübbenin düğmesi yok, iliklenmez, kimsenin önünde eğilmez. Cebi de yok. Bu cebe kimse bir şey koyamaz. "
Son olarak konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu ise şunları söyledi:
"Biz bir büyük biz olabilmek için adalet arıyoruz. 77 milyonun vatandaşlık paydasında tek yumruk olabilmesi için adalet arıyoruz. Tıpkı Samsun'dan İzmir'e yürüyüşteki gibi, İzmir ruhuyla tek yumruk olmak için. Biz Mustafa Kemal'in evlatlarıyız. Buradan müjdeliyorum, bir baskı ve karanlık dönemi Türkiye'de artık sona ermiştir. Herhangi birine güvendiğimiz için değil artık bu halk sadece ve sadece kendine güvenmeyi öğrendiği için Türkiye'de karanlık bir dönemin sonuna geldik. Biz geldik, birlikte geldik. Bu yola çıktığımızda sanıyorduk ki yalnızdık. Sonra gördük ki biz aslında kendini yalnız sanan milyonlarmışız. Yeter ki en büyük kuvvet olduğumuzun farkına varalım. Hak için, adalet için, çoğulcu demokrasi için, evlatlarımızın parlak bir geleceğe sahip olması için bugün mücadele günüdür. Bu cübbe bizim namusumuzdur, yeri gelir kefenimiz olur. İki borcumuz var, birisi milletimize, durmaksızın sonuna kadar çalışmak, bir de Allaha can borcumuz var."