"…Hükümetler avukatların…hiçbir baskı, engelleme, taciz veya yolsuz bir müdahaleyle karşılaşmadan her türlü mesleki faaliyeti yerine getirmelerini sağlamakla" yükümlüdür.
BM Avukatların Rolüne Dair Temel Prensipleri (Havana Kuralları 16. m.)
AVUKATLARI YARGILAMA DIŞINA İTMEK;
ADALETİ TERKETMEK, ADİL YARGILAMAYI PUSULASIZ BIRAKMAKTIR.
ZORBALIĞA BOYUN EĞMEYECEĞİZ!!!
Özel görevli mahkemelerde savunmaya karşı gerçekleştirilen hukuksuz ve kabul edilemez tavır 1 Ekim 2012 günü Silivri'de İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda fiili saldırıya dönüşmüştür.
1 Ekim günü yaşananlar, zorbalığın vardığı noktayı gözler önüne sermektedir. Duruşmaya ara verildiği ve heyetin salonda olmadığı bir sırada avukatlara yönelik olarak fiili bir saldırı gerçekleştirilmiştir. Mahkeme salonunda cereyan eden tüm olaylar mahkeme başkanının sorumluluğundadır.
Bu saldırının gerçekleştiği yer ve saldırının biçimi göz önüne alındığında görünenin dışında başka bir amacın bulunduğu düşünülmelidir. Bugün kurucu unsuru olduğu yargı yerlerinde, görev alanlarında fiili bir zorbalıkla karşı karşıya kalan avukatlar nezdinde, önce savunma sonra da toplumun tüm kesimleri bir güçsüzlük/güvensizlik duygusu içerisine sürüklenmek istenmektedir.
Bugün duruşma salonunda avukata kalkan coplar ülkenin her yanındaki vatandaşa güven altında olmadığı bu saldırının her an kendisine de yönelebileceği duygusunu vermeyi amaçlamaktadır.Yaratılmak istenen güvensiz ve sindirilmiş bir toplumdur.
Usul tartışmalarına bile tahammül edemeyen ve itirazlarında ısrar gösteren avukatı duruşma salonundan çıkararak avukatları/savunmayı yargılama faaliyeti dışında bırakmaya çalışan ve hatta bu amaçla fiili saldırıya maruz kılan tavır, bu mahkemeler yönünden uygulamada değişen hiçbir şey olmadığının açık bir göstergesi olarak karşımızda durmaktadır.
Yargılamada adaletin pusulası avukattır. Savunmayı/avukatları yargılama dışına itmek; adaleti bırakmak, adil yargılamayı pusulasız kılmaktır. Üstelik hiçbir durum, hiçbir neden, görevinin gereğini yerine getirerek itirazda bulunan bir avukata karşı fiili şiddet kullanılmasını haklı göstermez.
Özel Görevli Mahkemelerde hukuksuzluk ve keyfilik bir kural haline geldiği gibi, savunmaya ve avukata yönelik kısıtlama ve baskılar da sistematik hale gelmiştir.
İzmir Barosu olarak;
Mesleğini ifa ettiği sırada veya mesleğinden ötürü avukata karşı girişilen hiç bir saldırıya sessiz kalmayacağımızı belirtiyor, tüm sorumlular-saldırının fiili sorumluları, emir verenler veya sessiz kalarak bu saldırıya yol açanlar- hakkında derhal gerekli soruşturmanın başlatılmasını ve bu konuda gerçekleştirilen her işlemin kararlı bir takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyururuz. Saygılarımızla…
İZMİR BAROSU BAŞKANLIĞI