BASINA VE KAMUOYUNA
Türkiye Büyük Millet Meclisine iktidar partisi vekillerince bir yasa değişikliği teklifi olarak sunulan ve kamuoyunca "4+4+4 " olarak adlandırılan " İlköğretim Ve Eğitim Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi "süreci, bir hukuk kurumu olarak bizi ziyadesiyle endişelendirmiştir.
Bu yasa ile ilgili görüş beyan ederek demokratik protesto hakkını kullanan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu üyeleri ile yurttaşlarımıza yönelik biber gazlı, tazyikli su ve coplarla yapılan müdahaleler endişemizi katlamıştır.
Türkiye Cumhuriyeti İnsan Haklarına saygılı, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Bir devletin bu sıfatlara sahip olması beraberinde yuttaşlarına karşı büyük görev ve sorumluluklar yüklemektedir.
Bir hukuk devleti olabilmek için Devletin tüm mekanizmalarıyla Hukukun değişmez evrensel ilkelerine, Anayasaya, yasalara, Uluslarası Hukuka koşulsuz riayet etmesi gereklidir. Yurttaşların haklarını eşit olarak kullanmasının garantörü olmalı , vazgeçilmez, devredilmez temel insan haklarına sıfır toleransla saygı duymalıdır.
İnsan haklarına saygılı demokratik bir hukuk devletinde yurttaşların fikirlerini açıklama hürriyetinin olduğunu, bu fikirleri demokratik protesto haklarını kullanmak sureti ile her zaman açıklayabileceklerini, gösteri toplantı ve yürüyüş haklarını kullanabileceklerinin koşulsuz kabulü gereklidir.
Yine Hükümetin Yasaların neden ve nasıl yapılacağı konusu ile Devletin eğitim, sağlık, adalet, emniyet gibi temel mekanizmalarının yapılandırılmasının planlanmasında izlenmesi gereken usul ve esasları unuttuğu ya da tekrar gözden geçirmesi gerekliliği kanaatindeyiz.
Devlet yurttaşlar için vardır ve yasalarda yurttaşların ihtiyacından bağımsız değildir. Yasa değişiklikleriniyurttaşların , bilim insanlarının, eğitimcilerin, meslek örgütleri ve sendikaların katılımının dışında tutmak , "Ben yaptım oldu" mantığıyla dayatmak demokratik devletlere yakışmayacak bir davranıştır.
Eğitim gibi önemli bir mecrada her Hükümetin yeni bir sistem dayatması ise Türkiyenin eğitim alanında stratejik bir planının olmadığının en açık kanıtıdır. Yine eğitimle ilgili bir alanda yapılacak yasa değişikliklerinin planlanmasında "EĞİTİMCİLERİN" dışarıda bırakılması ise kabul edilemezdir.
Gelişen, değişen dünya içinde Fikri hür, vicdanı hür, çağdaş insanlar yetiştirmek için, temel eğitimin herkese eşit verilmesi inancında olduğumuz gibi, özelikle kız çocuklarımızın toplumsal cinsiyet rolleri ve bu rollerin yarattığı ayrımcılık kapsamında sadece Kız Meslek Liseleri ile İmam Hatip Liselerine mahkum edileceği , bir kadının ancak anne ve ev hanımı olarak toplumsal hayatta yer alabileceğini düşünen zihniyetin karşısında olduğumuzu bildirerek bu yasa teklifini desteklemediğimizi açıklıyor,
Demokratik protesto hakkını kullanan yurttaşlarımıza karşı hukuka aykırı şekilde uygulanan şiddeti kesin bir dille kınıyoruz.
İZMİR BAROSU BAŞKANLIĞI