İZMİR BAROSU BAŞKANLIĞININ AVUKATLIK KANUNU
TARTIŞMALARINA İLİŞKİN AÇIKLAMASI
Bazı basın yayın organlarında Avukatlık Kanunu değişikliği konusunda Ankara Baro Başkanlığı ve Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı arasında yaşanan tartışma ve polemik yönetim kurulumuzca üzüntüyle karşılanmıştır.
Öncelikle belirtmek isteriz ki Avukatlık Kanunu değişikliğine ilişkin tartışmanın TBB Başkanı ile Ankara Baro Başkanı arasında tarafları rahatsız edecek nitelikte üslup ve söylemler ile basın ve kamuoyu nezdinde gerçekleştirilmesi Barolara ve Avukatlık Mesleğine zarar vermektedir. Bu tartışmanın yapılacağı platformlar ve kurullar bellidir ve bu alanın dışına çıkan her müdahale Avukatlık Mesleği'nin korunması ve geliştirilmesinin dışında anlamlar taşımaktadır.
İzmir Barosu olarak 01.Ekim.2011 tarihinde Aydın Barosu'nun ev sahipliğinde yapılan Genişletilmiş Ege ve Marmara Bölge Baroları Baro Başkanları toplantısında kamuoyuna ve Türkiye'deki tüm meslektaşlarımıza duyurulan ve aralarında İzmir, İstanbul ve Ankara Barolarının da bulunduğu kararları hatırlatmak isteriz. İzmir Barosu olarak bu kararların arkasında durmaya kararlı olduğumuzun bilinmelidir.
İzmir Barosu olarak bu tartışmaların çok öncesinde, Avukatlık Yasası'nın aksayan yönlerinin tespiti ve gerekli çalışmaların yapılması amacıyla "geleceğine sahip çık" sloganıyla tüm meslektaşlarımız Yasa Komisyonu'nda yapılacak çalışmalara davet edilmiştir. Bu amaçla hazırlanan afişler ve duyurular yoluyla adliye binalarında ve sanal ortamda baro Web sitesi üzerinden 2011 Mart ayında çağrı yapılmıştır. Bu çağrıya icabet ederek Komisyon çalışmalarına katılan tüm meslektaşlarımız ile Avukatlık Yasası'nın sorunlu alanlarının tespiti ve çözüm önerilerinin oluşturulması amacıyla çalışmalar yapılmaya başlanmıştır. Eylül 2011 tarihi itbariyle bu çalışma Avukat Hakları Merkezi ile Yasa Komisyonu'nun ortak çalışması olarak yürütülmeye devam etmiştir. Gerek komisyon çalışmaları ve gerekse Baromuz üyesi meslektaşlarımızın sundukları görüş ve öneriler Baro Yönetim Kurulumuz tarafından değerlendirmeye alınmış olup, bu alandaki çalışmalar tüm meslektaşlarımızın katılımına açık olarak halen devam etmektedir.
Baromuz kendi çalışmalarını sürdürmekte iken, TBB'nin çağrısı ile 12-13 Kasım 2011 tarihinde yapılan Baro Başkanları toplantısında, TBB tarafından bildirilen konu başlıklarının sistemli olarak ve zaman tanınarak tartışılması istenmiştir. Ancak 12-13 Kasım tarihlerinde yapılan Baro Başkanları toplantısı fikir teatisi çerçevesinde kalan ve hemen her Baro Başkanı'nın genel değerlendirme ve görüşlerinin alınmasından ibaret bir toplantı olarak gerçekleştirilmiş, bu toplantıda yasa değişikliğine yönelik somut bir karar alınmamıştır. Ankara Barosu'nun gündeme taşıdığı bazı başlıklar, TBB ya da toplantıya katılan Baro Başkanları'nın ekseriyetinin görüşü olarak da gündeme gelmiş değildir.
Belirtmek gerekir ki, bugün itibari ile yeni-temel bir Avukatlık Yasası Barolarımızın ısrarlı talebi nedeniyle değil, mevcut hükümetin ve küresel sermayenin dayatması ile gündeme gelecektir.
İzmir Barosu Yönetim Kurulu olarak gündeme gelen tartışmalar ışığında, Avukatlık Yasası konusundaki bir kısım hassasiyetlerimizi Baromuz üyesi meslektaşlarımıza, tüm Barolara ve kamuoyuna bildirmek isteriz.
1- Yeni, temel Avukatlık Yasası'nın herhangi bir zaman kısıtlaması ile çıkarılması zorunluluğuna yönelik ifade ve değerlendirmeler kabul edilemez.
2- Yabancı Avukatlık Bürolarının veya ortaklıklarının Türkiye'de faaliyet yürütebilmesi ve bu yolla münhasıran Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarına tanınan Avukatlık Mesleğini icra edebilmesi olanağı, Avukatlık Mesleğini küresel sermayenin hizmetine sunmak anlamına gelir ki, bu durumun Baromuz tarafından kabulüne olanak yoktur.
3- Her ne şartta olursa olsun mevcut 1136 sayılı Avukatlık Yasası'nın 76. ve 95. maddelerini korumayan bir düzenlemenin tartışılması dahi tehlikelidir ve kabul edilemez niteliktedir.
4- Avukatların patron ve işçi olarak kastlaşmasına neden olabilecek ve avukatlık mesleğinin yapısını piyasalaştıracak nitelikte olan Avukatlık Şirketleri ile şube açılabilmesine olanak tanınması kabul edilemez.
5- Üye sayısı yüksek olanlar başta olmak üzere Baroların, Avukatlık Yasası'ndan ve savunma mesleğinin doğasından gelen muhalefetlerinin etkisizleştirilmesi amacını taşıyan
a) Baro Yönetimi ve diğer organların nisbi temsil sistemiyle oluşturulması,
b) Baroların delege yapılarının yeniden belirlenmesi gibi,
Demokratik işleyiş adı altında sunulmak istenen, özü itibarıyla baroları etkisiz hale getirme amacı taşıyan ve benzeri görülmemiş anti-demokratik sonuçlar doğuracak düzenlemeler asla kabul edilemez.
İzmir Barosu olarak yukarıda belirtilen hususları meslektaşlarımızın ve Barolarımızın dikkatine sunuyor, mesleğimizin ve meslek örgütümüzün karşı karşıya kalabileceği tehlikeler karşısında duyarlı olmaya, birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.
Saygılarımızla.
İZMİR BAROSU BAŞKANLIĞI