İÇ GÜVENLİK PAKETİ DEĞİL
ÖZGÜRLÜK VE DEMOKRASİ İSTİYORUZ
Kamuoyunda 'İç Güvenlik Paketi' olarak bilinen Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması hakkında Kanun Tasarısı, iki haftalık ertelemenin ardından bu hafta Meclis gündemine getirildi.
Bu yasa tasarısıyla;
- Polise ve jandarmaya, hâkim-savcı kararı olmaksızın dilediği kişinin üstünü, eşya ve aracını arama,
- Dilediği kişiyi savcıya haber dahi vermeksizin gözaltına alma ve 48 saate kadar gözaltında tutma,
- Toplantı ve gösteri yürüyüşlerine keyfi bir şekilde müdahale etme ve bu eylemlere katılanlara karşı ateş etme yetkisi veriliyor.
- Cumhuriyet Savcılarının yetkileri vali ve kaymakamlara devrediliyor.
Tasarının yasalaşması halinde, insan hak ve özgürlüklerini Anayasamıza, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı biçimde kısıtlayan vahim sonuçlar doğacaktır. Yasayla, hâlihazırda vatandaşa yeterli bir hukuki güvence sağlamak bakımından zaten yetersiz olan hâkim ve savcılar, tümüyle devre dışı bırakılmış, tüm yetkileri polise ve idareye devredilmiş olacak. Ayrıca başta toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı olmak üzere, birçok temel hak ve özgürlüğün kullanılması fiilen imkânsız hale gelecek, polisin ateş etme yetkisi daha da genişletilerek, halen her yıl ortalama 30 kişinin sokakta polis tarafından öldürüldüğü ülkemizde, polise adeta katliam yapma yetkisi verilmiş olacaktır.
Bu yasa tasarısıyla, ülkemizde yerleştirilmeye çalışılan dikta yönetimine, muhalifleri sindirmek ve tek adam diktasını tesis etmek üzere imkân tanınıyor, polis devletinin yasal zeminleri hazırlanıyor. Bunun ilk örneklerini yakın zamanda İzmir'de yaşadık. 13 Şubat Bilimsel, Laik Eğitim Boykotu eylemleri sırasında onlarca kişi keyfi bir şekilde gözaltına alındı, bir kişi Cumhurbaşkanına hakaretten tutuklandı.
Bizler aşağıda imzası olan İzmir'deki meslek odaları ve sendikalar olarak diyoruz ki;
Toplumsal güvenliğin sağlanması, özgürlükleri ve insan haklarını kısıtlamakla değil, aksine daha da geliştirmekle mümkündür.
Bu yasa, genel ve kalıcı bir sıkıyönetim yasasıdır.
Kabul etmiyoruz.
Bu nedenle, "İç Güvenlik paketi" adı altındaki tasarının meclisten çekilmesi ve İzmir'de son yıllarda artan keyfi polis baskısının kaldırılması için özgürlükten, demokrasiden, insan haklarından yana tüm İzmirlileri 28 Şubat 2015 Cumartesi günü saat 15.00'de Gündoğdu Meydanı'nda düzenlenecek kitlesel basın açıklamasına davet ediyoruz.
İZMİR BAROSU - KESK - DİSK - TÜRK-İŞ - TMMOB