İzmir Barosu: Ana Sayfa
İzmir Barosu: Ana Sayfa
Basın Açıklaması
21 Kasım 2013 - 00:00:00
Bizden istenen susmamız, alışmamız, meslektaşlarımızı unutmamız ise, bunun mümkün olmadığı bilinmelidir. Savunma susturulamaz, tutuklu avukatlara özgürlük.
 

 

 DSC_2994.jpg

 

Değerli Meslektaşlarımız,  Medya Organlarının Değerli Çalışanları,

 

Hemen her gün ülke gündemini, hepimizin gündemini meşgul eden hukuksuzluklarla insan hakları ihlalleriyle anti demokratik uygulamalarla sarsıldığımız bir dönemden geçmekteyiz. Yurttaşların en temel hak ve özgürlüklerini kullanmalarının, şiddet yoluyla bastırıldığı ve bu durumun "destan yazmak" olarak  tanımlandığı sahte bir demokrasi anlayışıdır, yaşadıklarımız….

 

Bu hukuksuzluklara alışmamızı, kabullenmemizi isteyen siyasal iktidar ise demokrasiyi neredeyse sadece bir sandık rejimine indirgemek, 'demokrasi söylenceleri' ile bezenmiş sahte gündemler ve algılar yaratmak çabasındadır.

 

Oysa bizim gerçek gündemimiz; temel hak ve özgürlüklerimizin yok sayılmasına,  hukuk devleti ve demokrasinin rafa kaldırılmasına karşı durmaktır.

 

Koca bir korku imparatorluğu yaratmaya çalışan, tüm toplumu baskı altına alan, kendi gibi düşünmeyen herkesi düşman sayan ve düşmanca davranan siyasal iktidar; yargı desteğiyle yoluna devam etmekteki kararlığını her fırsatta göstermektedir. Bu süreçte yoluna çıkanı ezmekten sakınmayan iktidarın şimdiki hedefi, temel hak ve özgürlükleri savunan hukuk devletinin rafa kaldırılması çabalarına dur diyen avukatlardır!

 

Savunma mesleğine ve avukatlara karşı bu düşmanca tavır, artık avukatların toplu gözaltıları ve tutuklanmaları olarak gündemimize girmiştir.  Bilindiği üzere 2011 yılı Ekim ayında 35 meslektaşımız tutuklanmış, bunu 2013 Ocak ayında ÇHD Genel Başkanı, Genel Merkez Yöneticileri, bazı il şube başkan ve yöneticileri ile üyelerinin de aralarında bulunduğu 9 meslektaşımızın tutuklanması izlemiştir.

 

Meslektaşlarımızın hangi davalarda kimlerin avukatlığını yaptıkları, müvekkillerine haklarını hatırlatmaları ve bu hakların etkin biçimde kullanılmasını sağlamaları, diğer deyişle bir bütün olarak hukuki yardım faaliyeti artık suç olarak nitelenir hale gelmiştir.

 

Avukatlara yönelik tüm bu soruşturma ve yargılamalar ve hele de avukatların mesleki faaliyetleri nedeniyle soruşturularak tutuklanmaları, gerek yurt içinde gerekse yurt dışında büyük bir tepki uyandırmıştır. Tepki gösterenlerin başında da, biz avukatların gelmesi işin tabiatı gereği ve en doğalıdır.

 

Bizden istenen susmamız, alışmamız, meslektaşlarımızı unutmamız ise,  bunun mümkün olmadığı bilinmelidir.

 

Çünkü bizler; hukuka, ahlaka, mesleğin onuruna ve kurallarına uygun davranacağımıza yemin ederek mesleğe başlar; vicdan ve adaleti esas alarak mesleğimizi yaparız.

 

Dolayısıyla tutuklu meslektaşlarımıza yönelik hukuksuzlukları her ortamda dile getirmek; hukukun, ahlakın ve vicdanın gereğidir.

Ancak siyasal iktidarın ileri demokrasi anlayışı her türlü demokratik hak kullanımını olduğu gibi avukatların tutuklanmasına yönelik tepkileri dile getiren meslektaşlarımızı da hedef almıştır:

 

İstanbul Çağlayan Adliyesinde avukatlar zor kullanılarak yaka paça gözaltına alınmışlar, ÇHD yöneticisi ve üyesi avukatların tutuklanması sürecinde onlara destek olmak için İstanbul Çağlayan Adliyesi'nde bulunan Yargıçlar Sendikası Genel Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu hakkında soruşturma başlatılmıştır.

 

Son olarak ise, İzmir Adliyesinde yapılan adli yıl açılış töreninde savunmaya yönelik saldırılara ve tutuklu avukatlara dikkat çekmek amacıyla "tutuklu avukatlara özgürlük"  başlığıyla basın açıklaması yapan meslektaşlarımızdan 18'i hakkında soruşturma başlatılmıştır.

 

İfade özgürlüğü dışında başka bir şekilde tanımlanması mümkün bulunmayan bu etkinliğin suç olarak değerlendirilmesi anlaşılmazdır.

        

İnsanlığın zorlu süreçler ve uzun mücadeleler sonucunda elde etmeyi başardığı özgürlüklerin yok sayılması, hele hele ifade özgürlüğünün ne olduğunun anlaşılamaması hukuk devleti olduğu iddiasındaki bir ülkede asla kabul edilemeyecek bir uygulamadır.  İzmir Barosu hak ve özgürlükler mücadelesindeki kararlılığı ile bu soruşturmayı da takip edecektir.

        

Tekrar etmek gerekirse,  onlarca meslektaşımızın mesleki faaliyetleri nedeniyle maruz bırakıldığı hukuk dışı uygulamalara karşı tavır almak ve yine mesleki faaliyetleri nedeniyle tutuklanan ve cezaevlerinde bulunan meslektaşlarımızla dayanışma içerisinde olmak hem görevimiz hem de sorumluluğumuzdur.  Görevlerimizi ve sorumluluklarımızı yerine getirmeye devam edeceğimize ilişkin kararlılığımız bilinmelidir.

 

Bu nedenle, ilk duruşması 24 - 25 - 26 Aralık 2013 tarihlerinde Silivri Cezaevi Yerleşkesi'nde yapılacak olan dokuzu tutuklu 22 meslektaşımızın yargılanacağı davaya da savunma mesleğine ve meslektaşlarımıza karşı olan sorumluluğumuz gereği katılacağız. O günlerde tüm meslektaşlarımızı tutuklu meslektaşlarımızın yanında olmaya, onlarla dayanışmaya davet ediyoruz.

 

Savunma Susturulamaz

 

Tutuklu Avukatlara Özgürlük!

 

                                                                           

Av.Sema PEKDAŞ 

     İzmir Barosu Başkanı

 

 

 
İçerik-11
İçerik-10
İçerik-12
İçerik-9
İçerik-13
Baro Levhası BARO LEVHASI
Sicil No:
Adı:
Soyadı:
BaroNet
Anlaşmalı Hastaneler
Av.M.Taner Ünlü Kütüphanesi
BaroTV
OCAS
UYAP
Avukat Spor Oyunları
Baro Kart
E-İmza