İzmir Barosu Başkanı Av. Sema PEKDAŞ ve Yönetim Kurulu üyeleri 24.03.2011 Perşembe günü gazeteciler Ahmet ŞIK ve Nedim ŞENER'i Silivri Cezaevi' nde ziyaret edeceklerdir. 25.3.2011 Cuma günü ise saat 10.30'da Taksim Hill Oteli toplantı salonunda Ahmet Şık ile Nedim Şener'i ve CMK m.250 ile özel görevli mahkemeleri ve bu mahkemelerin uygulamaları konusunda gazetecilerle görüşlerlerini paylaşacaklardır.
Aşağıda konuya ilişkin İzmir Barosu açıklamasını bulabilirsiniz.
HUKUK İÇİN,
ADALET İÇİN,
YANMAMAK, UNUTMAMAK ve UNUTTURMAMAK İÇİN !!!
Gazeteciler Ahmet Şık ile Nedim Şener, 03.03.2011 günü Ergenekon örgütü üyesi olmak iddiasıyla gözaltına alınmışlar, dosyada kısıtlama - gizlilik - kararı olduğu gerekçesiyle gözaltına alınmalarının gerekçesi olan delilleri görememişlerdir. Örgüt üyeliği ile değil, yazdıkları ve meslekle ilgili faaliyetlerinden dolayı sorgulanmışlar, ancak Ergenekon örgütü üyesi oldukları gerekçesiyle tutuklanmışlardır. Tutukluluklarına yapılan itirazlar reddedilmiş, şimdi de Silivri Cezaevi' nde, tutuklu olarak haklarındaki delillerin ne olduğunu hala bilmeksizin, örgüt üyesi olmak iddiasıyla yargılanmayı beklemektedirler.
İzmir Barosu olarak, gözaltına alınmalarının hemen ertesi günü, Ahmet Şık'ın "Dokunan Yanar", Nedim Şener'in de "Hrant İçin, Adalet İçin" sözlerine ve hukuka dikkat çeken bir basın açıklaması yaptık.
Dünyada ve Türkiye'de gündemin çok hızlı değiştiği, her şeyin hemen unutulduğu günümüzde, hukuk örgütü ve hukukçu olma sorumluluğumuzla hukuka aykırılıklara dikkat çekmek üzere, yargılananların kimliklerinden tümüyle bağımsız olarak, birçok davayı takip etme kararı almıştık. Bu gün geldiğimiz noktada ise yaşanan hukuksuzluklara ve basın üzerinde, muhalifler üzerinde oluşturulmak istenen baskı ortamına dikkat çekmek üzere Ahmet Şık ve Nedim Şener'in soruşturulmasına yönelik davayı izlemek de bizim için bir zorunluluk halini aldı.
Çünkü dün Sıkıyönetim Mahkemeleri' nde, DGM' lerde, bugün de isim değiştirmiş DGM'ler olan CMK' nun 250 maddesi ile özel görevli mahkemeler ve savcılıklarda yürütülen soruşturma ve kovuşturmaların uygulama ve sonuçları bu mahkemelerin siyasal kamplaşmanın/siyasi baskının birer aracı olarak kullanıldığını açıkça göstermektedir. Olağanüstü dönemlerin ve olağanüstü yargılamaların bittiği iddia edilmesine rağmen CMK' nun 250 maddesi ile özel görevli mahkemeler tüm işlem ve uygulamaları ile olağanüstü mahkemeler olduklarını açıkça ortaya koymaktadır.
Günümüzde bu olağanüstü yargılama ve uygulamaların olağan hale getirilme çabası söz konusudur. Oysa hukuka aykırı uygulamaların hâkim olduğu yargılamalarla hukuka aykırı oluşum ve yapıların yargılanmasının ve adaletin mümkün olmayacağı da açıktır.
Bu durum adil yargılanma hakkı ve savunma hakkı ile birlikte basın ve ifade özgürlüğü üzerinde de büyük bir tehdit oluşturmaktadır.
İzmir Barosu olarak olağanüstü yargı mekanizmalarının siyasi iktidarların/hükümetlerin muhaliflerinin sindirilme ve susturulmasının aracı olduğu gerçeğinden hareketle;
* "Dürüst ve adil bir yargılama" için,
*"Kısıtlama kararları ile savunmadan bile gizlenen iddia ve delillerin, yakalama ve tutuklamaya esas alınmak suretiyle özgürlüklerin yok sayılmaması" için
* "Ceza yargılamasının evrensel kurallarının unutulmaması" için
*"Temel insan haklarının korunması" için bu yargılamaları izleyerek, "olağanüstü mahkemelerin kaldırılması" yönünde çalışacağız,
Ayrıca, tutuklanmaları ile toplumda bir uyanmanın sembolü haline gelen;
Ahmet Şık ve Nedim Şener' i Silivri' de yalnız bırakmayacağız.
İzmir Barosu Başkan ve Yönetim Kurulu üyeleri olarak 24.03.2011 / Perşembe günü onları Silivri Cezaevi' nde ziyaret edeceğiz. 25.3.2011 / Cuma günü ise saat 10.30'da da Taksim Hill Oteli toplantı salonunda gazetecilerle Ahmet Şık ile Nedim Şener'i ve CMK m.250 ile özel görevli mahkemeleri ve bu mahkemelerin uygulamalarını konuşmak istiyoruz.
Gelirseniz, sohbetimizde bizimle olursanız seviniriz.
Saygılarımızla.
Av. Sema PEKDAŞ
İzmir Barosu Başkanı