Ege ve Marmara Bölgesi Baro Başkanları toplantısı, İstanbul Barosu'nun ev sahipliğinde, 7 Aralık 2011 Çarşamba günü saat 15.00-20.30 arasında Beyoğlu'nda Palazzo Donizetti Hotel'de yapıldı.
Avukatlık Kanunu değişiklikleri ve son günlerde kamuoyunda sıkça tartışılan Arabuluculuk Yasa Tasarısının değerlendirildiği toplantı sonunda bir bildiri yayınlandı.
Bildiri şöyle:
KAMUOYU DUYURUSU
07 Aralık 2011
Son günlerde kamuoyuna yansıyan Avukatlık Kanunu değişiklikleri
ve Arabuluculuk Yasa Tasarısı tartışmaları ile ilgili olarak, 7
Aralık 2011 tarihinde İstanbul'da bir araya gelen ve aşağıda
imzaları
bulunan Ege ve Marmara Baroları olarak aşağıdaki hususların
kamuoyuna duyurulması gerekli görülmüştür.
1-Avukatlık Kanunu gibi hem meslektaşlarımızı ve hem de avukatların savunmasını üstlendiği yurttaşların hak ve hukukunu, hukuk devletini, hak ve özgürlükleri ilgilendiren bir kanunun aceleye getirilmesi, bu hususta bir zaman sınırlaması dayatılması kabul edilemez.
2-Mevcut 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nda var olan birikimin ve
kazanılmış hakların yeni bir temel kanun düzenlemesiyle yitirilmesi
endişesini taşıdığımızdan dolayı, "yeni" bir Avukatlık Kanunu'ndan
yana değiliz. Bunun yerine, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'ndaki
mevcut hakların korunmasının yanında, bu kanunda var olan stajdan
sonra sınav ile Avukatlığa kabul hükmünün Anayasa Mahkemesi
tarafından iptal edilmesiyle doğan boşluğun giderilmesi ve savunma
mesleğinin zorunlu
ihtiyaçları ile zorunlu Avukatlık gibi bazı ek düzenlemelerin
yapılması ile yetinilmesinin daha yerinde olacağını belirtiyoruz.
Daha evvel, yargı alanında yapılan bazı düzenlemelerin
antidemokratik niteliği Avukatlık Kanunu'nda yapılacak yeni
düzenlemeler bakımından da özellikle Baroların toplumsal ve
sosyal muhalefet rolünü etkisizleştirme tehlikesi taşıyacağını
düşünmekteyiz. Avukatların böylesi bir etkisizleştirmeye sesiz
kalmayacağını bir kez daha teyit ediyoruz.
3-Yapılacak olası değişiklikte Avukatlık Kanunu'nun, Baroların hukuk devletini hak ve özgürlükleri koruma işlevini düzenleyen 76 ve 95. maddelere dokunulmamalı, bu işlev daha da güçlendirilmelidir.
4-Avukatlık Kanunu'nda yapılacak değişiklikler tüm avukatları ilgilendirmektedir. Bu nedenle tüm baroların Avukatlık Kanunu'ndaki değişiklikler konusunda hiçbir başka baro veya kurumdan daha eksik veya daha fazla olmadan söz ve karar hakkı vardır. Bu nedenle tüm Baroların ve dolayısıyla avukatların kendilerini ilgilendiren kanun ile ilgili görüşlerinin etkili ve işlevli bir şekilde yansıtabilmelerinin olanakları mutlak suretle yaratılmalıdır.
5-Avukatlık mesleğini yapabilmenin fiziksel ve zihinsel koşulları Avukatlık Kanunu'nun 5/1h maddesinde belirtilmektedir. Bunun dışında serbest bir meslek olan Avukatlık mesleğini ifa etmekte olanların mesleğe devamlarının 65 yaş ile sınırlanması kabul edilemez.
6-Yabancı avukatlık bürolarının veya ortaklıklarının Türkiye'de faaliyet yürütebilmesine ve bu yolla münhasıran Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına tanınan Avukatlık mesleğini icra edebilme yolunun açılması, Avukatlık mesleğini küresel sermayenin hizmetine sunmak anlamını taşır ki, bu durumun Barolarımız tarafından kabulüne olanak yoktur. Aynı şekilde kamu hizmeti niteliği taşıyan Avukatlık mesleğinin ticari şirket yapılandırılmasına kavuşturularak ve şubeler açılmasına olanak tanımak yoluyla salt ticari bir faaliyete dönüştürülmesi uygun değildir.
7-Mesleğe kabulde sınav sistemi mutlaka getirilmeli ve hukuk eğitimi, staj sistemi kaliteyi artırmak bakımından yeniden düzenlenmelidir.
8-Hukuki ihtilafların verimli ve etkin biçimde çözümü için tüm sermaye şirketlerinde Avukat bulundurmak zorunlu olmalıdır.
9-Türk hukuk sistemine çok hukukluluğu, mafya, tarikat, cemaat
"adaletini" sokacak, kadılık sistemini getirecek, vatandaşların hak
ve hukukunu adalete yabancı unsurların insafına ve keyfiliğine
teslim edecek, arabuluculuk yasa tasarısına karşıyız. Bu tasarı
yasalaştığı takdirde adalet sistemi ve meslek büyük bir yara
alacak, alternatif bir hukuk alanı ve yeni bir meslek türü
yaratılacaktır.
Yargının hızlandırılması için gündeme gelmesi gereken çok daha
önemli düzenlemeler varken Arabuluculuk dayatmasının açıklanabilir
bir yanı yoktur. Bu girişime karşı tüm meslektaşlarımız
ve Barolarımız duyarlı olmalıdır.
10-Avukatların savunma görevini etkili biçimde yerine getirmesinin önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. Bazı yargılamalarda meslektaşlarımız hakkında suç duyurusunda bulunulması, çok sayıda celseden men edilmesi, savunma hakkının belirli bir süre ile kısıtlanması, keyfi tutuklanmaları gibi hukuk dışı uygulamaları kınıyoruz.
11-Baroların Avukatlık Kanunu'ndan kaynaklanan ve savunma mesleğinin doğasında bulunan muhalefetlerinin etkisizleştirilmesi amacıyla; baro yönetimi ve diğer organların nisbi temsil sistemi ile oluşturulması, baroların delege yapılarının üye sayısı az olan baroların etkili temsili gerekliliğinin kabulü ile birlikte bu söylemle dayanarak antidemokratik sonuçlar doğuracak şekilde belirlenmesi asla kabul edilemez.
12-Yukarıda sayılan ilkeleri içinde barındırmayacak bir değişikliğe asla onay vermeyeceğimizi, gerektiğinde savunmadan kaynaklanan tüm gücümüzü kullanacağımızı, savunmayı savunmak için üyelerimizle ile birlikte her türlü mücadele yönteminden ve eylemlilikten kaçınmayacağımızı belirtmekte yarar görmekteyiz.
Meslektaşlarımıza ve kamuoyuna saygı ile duyurulur.
AV.SÜMER GERMEN AYDIN BAROSU BAŞKANI
|
AV. DOÇ. DR. ÜMİT KOCASAKAL İSTANBUL BAROSU BAŞKANI
|
AV.YAŞAR MEYVACI BALIKESİR BAROSU BAŞKANI
|
AV.SEMA PEKDAŞ İZMİR BAROSU BAŞKANI
|
AV.HALİME AYNUR BİLECİK BAROSU BAŞKANI
|
AV.M.TAMER SOLAKOĞLU KOCAELİ BAROSU BAŞKANI
|
AV.TÜLAY ÖMERCİOĞLU ÇANAKKALE BAROSU BAŞKANI
|
AV.M.İLKER GÜRKAN MUĞLA BAROSU BAŞKANI
|
AV.MÜJDAT İLHAN DENİZLİ BAROSU BAŞKANI
|
AV.A.MÜSELLEM GÖRGÜN TEKİRDAĞ BAROSU BAŞKANI
|
AV.AHMET ULUDAĞ EDİRNE BAROSU BAŞKANI
|
AV.RIZA ALBAY UŞAK BAROSU BAŞKANI
|