Bugün 5 Nisan,
Bugün avukatlar günü…….
Özgürlüklerinden yoksun bırakılan, cezaevinde yatmayı avukatlık mesleğinin onuru kabul eden tutuklu meslektaşlarımıza selamlarımızı iletmek ve savunma susturulamaz demek için biraya geldik.
Çağrımızı kabul ederek biz avukatların bugünümüzde bizlerle birlikte olan KESK şubeler platformunun değerli üyeleri, Disk üyesi değerli emekçiler, doktorlar, mühendisler, işçiler, memurlar, değerli dostlar bizimle gösterdiğiniz dayanışmanın önemini biliyoruz
Birlikte var olmanın, Birlikte güçlü olmanın coşkusunu yaşıyoruz.
Ve birlikte tutuklu meslektaşlarımıza Kandıra'ya, Bakırköy'e, Silivri'ye Tekirdağ'a, Sincan'a, Diyarbakır'a , selamlarımızı gönderiyoruz.
Selam olsun onlara….
Onlar, tutuklu meslektaşlarımız
- İnsan haklarının korunması ve savunulması,
- Yargılama faaliyetinin demokratikleşmesi,
- Hak arama özgürlüğünün kullanılması
- Adil yargılanma hakkının gerçekleşmesi için çalıştılar.
Ancak bu faaliyetleri haklarındaki soruşturmaların da nedeni oldu.
En son 18.1.2013 tarihinde başlatılan ÇHD operasyonunda meslektaşlarımız;
- Gece yarısı baskınları ile kapıları kırılarak içeri girilen avukatlık bürolarından hukuka aykırı olarak gözaltına alındılar ve cezaevlerine atıldılar
- Onlara, girdikleri davalar, temsil ettikleri müvekkilleri tutuklama gerekçesi olarak fütursuzca sorulabildi.
- Müvekkillerine CMK da yazılı haklarını hatırlatmaları ve kullandırmaları tutuklamalarının sebebi oldu.
- En önemlisi gözaltı ve arama tutanaklarında avukatların her birinin ayrı ayrı kendi ev veya işyerlerinde gözaltına alındıkları belli iken hem medya hem de idare, meslektaşlarımızla ilgili bu gerçekleri karartmaktadır.
- Bu manipülasyonun en hafifinden etikle bağdaşmadığı açıktır..
- Tekrar ediyoruz ki, Meslektaşlarımız sadece avukatlık faaliyetleri ve insan hakları mücadeleleri nedeniyle sorgulanmışlar ve tutuklanmışlardır.
Böylece cezaevlerindeki meslektaşlarımızın yanlarına yeni meslektaşlarımızı göndermektedirler ve cezaevlerindeki meslektaşlarımızın sayıları artmaktadır.
Oysa, Hukuk devletinin ve Adaletli bir yargılamanın varlığı, ancak avukatın etkin katılımıyla sağlanabilir.
Ama hukuk devletini sadece şekli bir durum olarak algılayan siyasal iktidarlar, avukatın da sadece şekli bir varlık olarak bulunmasını istemektedirler.
Ancak biz böyle bir durumu kabul etmeyiz. Önemimizi ve varlık nedenimizi biliyoruz.
Avukatlığı sadece bir meslek değil, bir yaşam biçimi, bir hukuk ideali, bir varoluş şekli olarak kabul ettiğimizi herkesin bilmesini ve anlamasını buradan duyuruyoruz.
Savunma ve hukuk devleti için hep birlikte varız ve mücadelede kararlıyız.
Mücadelemizin, insan hakları için, adalet ve vicdan için olduğunu bütün dünyaya anlatmaya kararlıyız
Susmadık, susmayız ve susmayacağız
Gün savunmanın hukuktan gelen gücünü kullanma günüdür.
Gün Mesleğimizi ve meslektaşlarımızı savunma günüdür.
Gün mücadele günüdür.
Yaşasın adalet ve vicdan………….
Kahrolsun Faşizm…………..