İzmir Adliyesi binasında yeni bir düzenleme yapılarak, icra daireleri ile icra mahkemelerinin bir başka binaya taşınacağı öğrenilmiştir.6.000'in üzerinde üyesi bulunan ve birçok üyesi hemen her gün adliye koridorlarında bulunan, yargının kurucu unsuru olan avukatların meslek örgütü İzmir Barosu' nun görüş ve önerileri alınmaksızın verilmiş olan karar sorun çözmekten çok süreç içerisinde daha çok sorun yaratacak bir uygulamayı önermektedir. 

Adliye binasının fiziki yetersizliği ve salon ihtiyaçlarının bulunduğu tartışmasızdır. Ancak taşınacak birimlerin icra mahkemesi ve icra daireleri olması usul ekonomisi açısından anlamsız olduğu gibi, avukatlar açısından da büyük sorunlar yaratabilecek bir uygulamadır. Bu nedenle tüm adliye ve özellikle avukatlar açısından önemli sonuçları olabilecek böyle bir uygulamada yer değişikliği yapılacak birimlerin tespitinde, adalet hizmetlerinin selameti göz önünde bulundurulmalıdır.

İzmir'deki her icra dairesinin yıllık 25.000 civarında dosya kaydı yaptığı, keza bu dosyaların birçoğunda da itiraz ve şikâyetler nedeniyle davaların görülmekte olduğu küçük bir inceleme ile anlaşılacaktır.

Tartışmalı bir icra dosyasının, icra ceza ve hukuk mahkemeleri ile birlikte,  ceza mahkemeleri, ticaret mahkemeleri, asliye hukuk mahkemeleri ve sulh hukuk mahkemelerinde görülen dava ve işler ile irtibatlı olabileceği gözden kaçırılmamalıdır.

Yaptığımız araştırma ve görüşmelerden çıkan sonuca göre; dikkat edilmesi gereken bir başka nokta ise her bir icra dairesine her gün en az 300 avukat/vatandaşın başvurarak işlem yapmak üzere defalarca gidip geldiğidir. Bu şekilde her icra dairesinde gün içerisinde binlerle ifade edilebilecek bir insan sirkülasyonu yaşanmaktadır. İzmir Adliyesinde 28 icra müdürlüğü bulunduğu göz önüne alındığında ise her gün yalnızca icra müdürlüklerinde onbinlerle ifade edilecek insanın gelip gittiği, bu rakama icra mahkemelerinin de eklenmesi halinde bu sayının çok daha üst seviyelere çıkacağı açıktır. Taşınılması düşünülen binanın fiziksel koşullarının da bu yoğunluğu kaldıramayacağı ayrı bir gerçektir.

Bu koşullar altında icra daire ve mahkemelerinin başka bir binaya taşınması demek, her gün yüzlerce avukatın ve yüzlerce dosyanın binalar arasında gidip gelmesi anlamına gelecektir.  Bu durum takip ve dava dosyalarındaki iş ve işlemlerde gecikmeye, emek ve mesai kaybına yol açabilecektir. 

Kaldı ki avukatlar her gün icra mahkemelerindeki dosyaların yanında birçok başka dosyada da duruşmalara katılmaktadır.  İcra daireleri ve mahkemelerin taşınması halinde bu durum avukatlar açısından da büyük sorunlara yol açabilecektir. İki bina arasında gidiş gelişlerde bazen dakikalar nedeniyle duruşmaların kaçırılması gibi durumlar, avukatların hem dosyadaki işlerinin dolayısıyla yargının uzamasına hem de mesleki faaliyetleri nedeniyle sorumlulukla karşı karşıya kalmalarına yol açabilecektir.

Bu nedenle iş ve zaman kaybı yaşatmaksızın avukatlar yönünden sorunu en aza indirebilecek şekilde, dosya taşımaya da yol açmayacak biçimde taşınabilecek başka birimler mevcut iken icra daire ve mahkemelerinin taşınıyor olmasının açıklanabilir ve kabul edilebilir bir gerekçesi olamayacağı kanaatindeyiz.

Bazı birimlerin taşınması ihtiyacı kaçınılmaz ise bu durumda tabi oldukları yargılama usulü gereği istisnaen duruşma yapan, yargılamaları evrak üzerinden ve yazışmalar yoluyla sürdürülen ve sayıca nispeten daha az avukatı ilgilendiren idare mahkemeleri, vergi mahkemeleri ve bölge idare mahkemelerinin taşınmasının usul ekonomisi, amaç, neden ve sonuç yönlerinden daha uygun olacağı kanaatini taşımaktayız.

Bu durum yargının kurucu unsuru olan avukatlar açısından da daha anlaşılabilir ve faydacı bir çözüm olacaktır. 

Açıklanan nedenlerle iş sahası adliyeler olan yargının kurucu unsuru avukatlar dikkate alınmaksızın, adaletin hızlandırılmasına, sorunların çözümüne hizmet etmeyen aksine yeni ve daha derin sorunlar yaşanmasına yol açacak olan icra daire ve mahkemelerinin taşınmasına yönelik karardan vazgeçilmek suretiyle eğer bir birimin taşınması kaçınılmaz ise en az sorun yaratacak, adliye yaşantısı üzerinde en az değişiklik ve risk yaratacak olan idare ve vergi mahkemeleri ile bölge idare mahkemelerinin yerinin değiştirilmesine karar verilmesini talep ederiz.29.12.2011

Saygılarımızla. 

Avukat Sema PEKDAŞ

İzmir Barosu Başkanı