Gerçeğin bir kısmını anlatırsanız anlattığınız doğruyu söylemiş olmazsınız. Eksik doğru, doğru değildir. Ve yanlış genellikle eksik doğru biçiminde ortaya çıkar.
Açıklamayla yaratılan (ve istenen, demiyoruz) yanlış algılama ögeleri şunlardır.
- Mahkemelerde ayağa kalkmak; yalnızca yemin ve hükmün yüze karşı okunması sırasında zorunludur. {HMK md. 294/5 Hükmün tefhimini, duruşmada bulunanlar ayakta dinler.}, {CMK md.234/4 Hüküm fıkrası herkes tarafından ayakta dinlenir.} Başkaca bir zorunlulukta yoktur. Sözkonusu olayda Hakim ara kararı sırasında ayağa kalkılmasını istemiştir. Bu istek yasaya uygun değildir. HSYK gerçeği eksik dolayısıyla yanlış anlaşılmaya yatkın biçimde yansıtmıştır.
- Yargılamanın sevk ve idaresi Mahkeme hakimine aittir. Hakim bu yetkisini ayrıntılı olarak düzenlenmiş bulunan yargılama usul yasalarına göre yürütür. Her hakime göre bir usul değil, her hakim için geçerli usul kanunları vardır. Hakimin takdir yetkisi -ne zaman ayağa kalkılacağı konusunda - yasayla, "bağlı yetki" durumuna gelmiştir. Kaldı ki Eskişehir Baro Başkanımız yaptığı açıklamada " Eskişehir Adliyesi büyük bir yargı ailesidir " demişken sanki mahkemeye karşı bir saygısızlık yapılmış gibi "mahkemelere saygı " hatırlatması yapmak yalnızca bir "algılama yönetimi" olarak görülmüştür.
- Eskişehir Adliyesindeki vakıa sırasında; Avukat Kadın arkadaşımız, duruşmada karşılaştığı aşağılayıcı tutum nedeniyle, duruşmadan ağlayarak çıkmıştır… Sorunun "ara kararı sırasında ayağa kalkmak" ile ilgili olduğunu öğrenen Baro Başkanı duruşma salonuna gitmiştir…Sıradaki duruşmanın bitmesini beklemiştir… Bitince; Sayın Hakime "Arakararlarında ayağa kalkmak zorunluluğu bulunmadığını, bunun mahkeme kararıyla 'sabit' hale geldiğini," anlatmıştır… 8-10 dakikalık görüşmenin sonucunda görüşme bitmiştir… Baro Başkanı, arkadaşlarına görüşmenin yapıldığını ve sorunun kapandığını ifade etmiştir… Ne olduysa; sonra işlem yapılmış, Baro Başkanı hakkında olayın çok sonrası tutanak tutulmuştur.
- Bu tutanak üzerine dava açıldığı varsayımında sormak istiyoruz:
I- Tutanak da neden olay mahallindeki Baro Başkanı ve Avukatların imzası yoktur?
II- HSYK bu bildiriyi yayınladıktan sonra hangi Hakim - tarafsızlık ve bağımsızlık güvencesi altında- Baro Başkanını yargılayacaktır?
- Başkanımıza yöneltilen temel suçlama "yargılamayı engelleyerek gecikmeye neden olmaktır."
Kamuoyuna bir bilgi notu sunmak istiyoruz. Aynı gün HSYK nın bir daire başkanı ve bir heyet Eskişehire gelmişlerdir. Bu Adliye Ziyareti nedeniyle duruşmalar, gecikmeyle; sabah saat 10.00 civarında, öğleden sonra 15.00 civarında başlamıştır. Bunun da yargılamanın haklı bir neden olmaksızın geciktirilmesi olduğu açıktır. Bu tür bir Ağırlamak/Ağırlanmak yoluyla yargılama faaliyetinin saatlerini heba etmek hukuk devletinde yoktur.
- Sayın HSYK bildirisinde; Hakim gelirken bütün salonun ayağa kalkması [ örneği vermiştir. Bu uygulamanın olduğu ülkede hakim daha çok "hakem"dir ve hükmü juri verir.] Geri geri yürüyerek huzurdan çekilmeyi Mahkemeye saygıyı örnek vermiştir. Türkiyede Avukatlarımızın Mahkemelerimize karşı saygısı hiçbir tereddüte yer vermeyecek kadar açık ve yüksektir. Öyle de devam edecektir. Her ülkede bunun başka biçimde tezahür etmesi ise olağandır. Bütün bu ülkelerde, hakimlerin avukatlara görevlerini yapmak konusunda kolaylık sağladıkları, özen ve saygı gösterdikleri de bilinmektedir.
- Sayın HSYK nın böyle tekil bir konuda bildiri yayınlamasını anlamakta güçlük çektik. Hele tek yanlı bir yaklaşımla Eskişehir Barosu Başkanını hiç dinlemeden yayınlamasını hiç anlamadık. Temel bir hukuk prensibidir. Audiatur et altera pars (= bir de diğer tarafı dinlemek gerekir.)
- Yargının aktörü yada herhangi bir mensubu değil, kurucu unsuru olan Avukatların, diğer kurucu unsurları olan Hakimlerimiz ve Savcılarımızla aralarında gerilim varmış gibi algılanacak davranışlardan kaçınmak hepimizin görevidir. Tekil olayların -olsa bile- kurumsal özelliğe bürünmesinden sakınmak hepimizin görevidir.
- Basın açıklamamızı HSYK bildirisinin son paragrafında bazı değişiklikler yaparak bitirmek istiyoruz. "Dün olduğu gibi bugün ve yarında, adaletin tecellisi için fedakarca çalışan Yargı kurucu unsurları olan hâkim, savcı ve avukatlarımızın, hukuki ve kanuni yetki ve sorumlulukları çerçevesinde, karşılıklı saygı ve nezaket içerisinde görevlerini yerine getirmeye devam edecekleri kuşkusuzdur.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur. " 24.12.2012
AYDIN BAROSU BAŞKANI AV. SÜMER GERMEN
BALIKESİR BAROSU BAŞKANI AV. YAŞAR MEYVACI
BİLECİK BAROSU BAŞKANI AV.HALİME AYNUR
BURDUR BAROSU BAŞKANI AV.YUSUF ÇİFTÇİ
BURSA BAROSU BAŞKANI AV. EKREM DEMİRÖZ
ÇANAKKALE BAROSU BAŞKANI AV. BÜLENT ŞARLAN
DENİZLİ BAROSU BAŞKANI AV. MÜJDAT İLHAN
EDİRNE BAROSU BAŞKANI AV. ÖZGÜR YILDIRIM
ISPARTA BAROSU BAŞKANI AV.GÖKMEN HAKKI GÖKMENOĞLU
İZMİR BAROSU BAŞKANI AV. SEMA PEKDAŞ
KOCAELİ BAROSU BAŞKANI AV. MEHMET TAMER SOLAKOĞLU
KÜTAHYA BAROSU BAŞKANI AV. SABİT ÖZDOĞLAR
MUĞLA BAROSU BAŞKANI AV. MUSTAFA İLKER GÜRKAN
UŞAK BAROSU BAŞKANI AV. BAKİ KANTAR