DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI VE
KONUYA DUYARLI - DUYARSIZ TÜM VATANDAŞLARIMIZ,

Her fırsatta dile getirdiğimiz üzere, uluslararası hukuk kaynaklarının da yönlendirmesiyle, bütün hayvanlar yaşam önünde eşit doğarlar ve aynı var olma hakkına sahiptirler. Saygı görme hakkı, en başta gelen diğer bir hak olup bu hakkı ihlal edenlerin de cezalandırılmaları gerekmektedir. Sırf bu hakları nedeniyle yaşadığımız doğal çevreyi ve bu çevre içinde dünyayı bizimle paylaşan bütün yaratıklara karşı sorumluluk altında olduğumuzu unutmayalım. 

Son günlerde medyada sıklıkla görülmeye başlayan, kamuoyunun gündemini sürekli meşgul eden problemlerin başında maalesef hayvanlara yapılan kötü muamelelerin olduğunu üzülerek görmekteyiz. Hayvanlar aktif bir şekilde istismar ve yok edilmekte, çok kötü muamelelere maruz bırakılmaktadırlar. Bunun en büyük nedenini de ne yazık ki yasal düzenlemelerimizin eksikliği, uygulamaların yetersizliği oluşturmaktadır.

Hal böyle iken Bornova semtinde bir büfenin önünde, kutunun içinde, büfe sahibi tarafından bakılan bir kedi, ülkenin geleceğini temsil etmesi düşünülen üniversite öğrencisi bir grup gencin, gerek müdahaleleri gerekse müdahalesizlikleri sebebiyle, vahşice katledilmiştir.

Ancak hayvan hakları için çaba gösteren, bu konuda isyan bayrağını çoktan çekmiş olan biz hukukçular açısından daha vahim bir durum vardır ki, o da, olayın ardından, bu konuda yasal düzenleme bulunmaması sebebiyle kasten cana kıymış olan sorumluların salıverilmeleridir. Şiddete ve suça eğilimli kişilerin bu denli rahat olabilmeleri, ıslahları sağlanmadan toplum içinde bulunmaları hukuk devleti zihniyetine terstir. Gerekeni yapmamak ise tıpkı yasal düzenlemeyle koruma altına alınmayan / alınamayan hayvanların ötekileştirilmesi ve devamında o toplumda yaşayanlar ile devlet kurum ve kuruluşlarının birbirlerinden uzaklaştırılması demektir. İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu olarak yaşanan bu son talihsiz olayı kınıyoruz. Toplumu bu talihsiz olaylara dur demeye davet ediyoruz.

Suç ve şiddetin normal aktivite haline geldiği toplumumuzda, suça ve şiddete meyilli insanlar için gerek tedbir gerekse ceza mahiyetinde, hayvanlardan sonra insanlara da zarar verme ihtimallerine karşılık olarak, yasal düzenlemelerin yapılması, paylaştığımız "acı çekme yetisi" temel alınmak suretiyle, öncelikle göstermelik bir kanun olduğunu düşündüğümüz 5199 sayılı Hayvan Hakları Kanunu'nun değiştirilmesi, "eşit gözetilme" ve "insanca muamele" ilkeleri ışığında toplumun her kesimine hayvan hakları bilincinin aşılanması ve de gelinen son durumda özellikle son günlerde sıklaşan bu vahşetlerin devlet ayıbı olmaktan çıkması adına, Sayın Başbakan ve Sayın Adalet Bakanı'ndan görev ve sorumlulukları kapsamında olan bu hususla ilgili olarak gereken duyarlılığı göstermelerini hukuk ve kamu vicdanı adına talep ediyoruz.

Saygılarımızla.

İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu