HUKUK VE ADALET MÜCADELESİNDE BİRLİKTEYİZ
İstanbul Barosu Başkan ve Yönetim Kurulu üyeleri, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 06.04.2012 günü yapılan celsesine katılmak suretiyle Avukatlık Kanunu'nun 76, 95 ve 97. maddelerinin Barolara yüklemiş olduğu görev nedeniyle mahkeme heyetinden bir dizi talepte bulunmuşlardır. Bu taleplerinin konusu, kamuoyunda Balyoz Davası olarak bilinen davada savunma hakkının ihlal edilmesi ve avukatlık mesleğine yönelik saldırılar nedeni ile meslektaşlarımızın cüppe bırakmak zorunda kalmış olmalarıdır.
Bu talepler üzerine; İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi , "….bu davranışlarının adil yargılamayı etkilemeye yönelik olduğu dikkate alındığında İstanbul Barosu Başkanı ile sundukları dilekçede isimleri bulunan ve İstanbul Barosu Başkanıyla birlikte duruşmaya giren avukatlar hakkında gereğini takdir ve ifası için Silivri Cumhuriyet Başsavcılığına, müzekkere yazılmasına…" karar vermiştir.
Böylece Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturmada Avukatlık Kanunu'nun 58. maddesi görmezden gelinmiş ve Başkan ve Yönetim Kurulu üyelerinin sıfatları yok sayılmak suretiyle haklarında doğrudan soruşturma başlatılmıştır.
Bu soruşturma sonucunda İstanbul Barosu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyeleri hakkında her ne kadar daha düşük cezayı öngören TCK 288. maddeden soruşturma açılmışsa da nedense TCK 277 md. Düzenlenen Yargı Görevini Yapanı Etkileme suçlaması ile iddianame düzenlenmiş ve kamu davası açılmıştır.
Davanın açılması ile birlikte İstanbul Barosu Başkanı ve Yönetim Kurulu üyelerinin görevlerinin düştüğü gibi dayanaksız iddia ve temenniler gündeme taşınmak istenmiş ve tüm bunlara yanıt olarak İstanbul Barosu Yönetim Kurulu seçimsiz genel kurul yapılması kararı almıştır.
İzmir Barosu tüm bu süreçte 11 Nisan 2012 ve 25 Mayıs 2012 tarihli açıklamaları ve ayrıca mahkemenin anılan tutanak ve ihbarından sonra 15 Haziran 2012 günü kamuoyunda Balyoz davası olarak bilinen davanın duruşmasına katılmak suretiyle İstanbul Barosu'nun yanında olduğunu bildirmiştir.
Savunmayı savunmak için İstanbul Barosu ile bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da dayanışma içinde hareket edeceğimiz, 17 Mart 2013 tarihinde İstanbul Barosu Olağanüstü Genel kurulunda, 17 Mayıs 2013 tarihinde Silivri Adliyesinde olacağımız bilinmelidir.
Bu amaçla 15 Şubat 2013 günü İzmir Barosu Başkan, Yönetim, Denetim, Disiplin kurulu üyeleri ve TBB delegeleri katılımından oluşan heyet, İstanbul Barosunu ziyaret ederek İzmir Barosunun destek ve dayanışmasını bizzat ileteceklerdir.
Hukuk, adil yargılanma ve savunma hakkı herkes içindir ve herkese bir gün gerekebilir.
Saygılarımızla
Avukat Sema PEKDAŞ
İzmir Barosu Başkan