BASINA VE KAMUOYUNA

01.Şubat.2011 tarihinde yaptığımız açıklama ile Danıştay ve Yargıtay'ın daire sayıları ve üye sayılarının artırılmasına ilişkin yasa tasarısı ile ilgili görüş ve kaygılarımızı kamuoyu ile paylaşmıştık. Bu açıklamamızda, yapılmak istenen değişiklikleri tasarının gerekçelerini de değerlendirmek suretiyle ayrıntıları ile irdelemiş ve tehlikeye işaret etmiştik.

Açıklamamızda:

• 12 Eylül Faşist darbesi ve onun ürünü olan tüm yapıların tasfiye edilerek yeni bir anayasanın hayata geçirilmesinin ihtiyaç olduğunu,

• Bu kapsamda yargının da acil ve kapsamlı bir reforma ihtiyaç duyduğunu,

• Bu reformun, yargının bileşenleri dışlanarak tepeden gelen bir yaklaşımla gerçekleştirilemeyeceğini,

• Yargı reformunun ilk derece mahkeme ve hakimlerinden başlanmak suretiyle aşağıdan yukarıya örgütlenmesi gerektiğini,

• Yargıtay ve Danıştay'ın üye sayısı ile daire sayısının artırılmasının açıklandığı şekliyle yargının hızlanmasına ve adaletin gerçekleştirilmesine hizmet etmeyeceğini,

• Özellikle, değişiklik tasarısının içerisine gizlenen maddeler ile hiçbir ihtiyaç tespiti yapılmaksızın ve hiçbir gerekçe göstermeksizin, Yargıtay'ın 1. Başkanlık Kurulunun seçim kriterlerinin değiştirilmek istenmesinin Yüksek Yargıyı Siyasal İktidarlara bağımlı kılmak tehlikesini içerdiğini,

Ve bu durumun baskıcı yönetimlere yol açacağını dile getirerek,

Siyasi iktidarlara bağımlı bir yargıyı kabullenemez bulduğumuzu açıklayarak,

İktidarı bu tasarıyı yasalaştırma çabasından vazgeçmeye çağırmıştık.   

Daha bu yazının mürekkebi kurumadan bu kez bir gece yarısı operasyonu ile hükümetin tasarıyı meclise getirdiğini ve dün akşam itibariyle yasanın görüşülmesine başlandığını üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız.   

Siyasi iktidar bu tarzı ile ben yaptım oldu yaklaşımından asla vazgeçmediğini/ vazgeçmeyeceğini ve baskıcı tavrını sürdüreceğini bir kez daha göstermiştir.   

Hükümet, bu yasa tasarısı ile yargıda reform konusunda samimi ise en azından, YARGITAY 1.BAŞKANLAR KURULU'NUN YAPISINI DEĞİŞTİREN düzenleme ile YARGITAY DAİRELERİ'NİN GÖREVLERİNİN KANUNLA BELİRLENMESİNİ ORTADAN KALDIRAN düzenlemeyi tasarıdan çekmelidir.   

Aksi durum; kaygılarımızın haklılığını bir kez daha ortaya koyacak olup, söz konusu tasarının aynen yasalaşması halinde de Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmaması amacıyla gerekli her türlü girişimde bulunacağımızı kamuoyu ile paylaşıyoruz. 09.02.2011

Saygılarımızla. 

Avukat Sema PEKDAŞ

İzmir Baro Başkanı